Hazırlayan
Sans source
Sans source
Published
13 Ağu 2010
13 Ağu 2010
Bir gün herkes ithalatçı olacak
Hazırlayan
Sans source
Sans source
Published
13 Ağu 2010
13 Ağu 2010
Kızılgüneşler, ekim ayından itibaren ihracatın eksi vermeye başlayacağını savunarak, "KOBİ'ler ithalatçı olmaya yöneldiler. Ben ithalatçı olmamak için direniyorum şu anda. Hala ihracat mantığı ile iş yapmaya devam ediyorum. Ama ithalatçılara gıpta ediyorum." diye konuştu.
Türk hazırgiyim sektörünün, tekstil sektörü ile birlikte 7 aylık dönemde 12 milyar dolarlık ihracata imza attığını hatırlatan Kızılgüneşler, sektörün 2009 yılının aynı dönemine göre bütün olumsuzluklara rağmen yüzde 15'lik ihracat artışına imza attığını kaydetti. Hükümetin uyguladığı döviz kuru politikasının çakma ihracatçı sektörleri bile isyan etme noktasına getirdiğini anlatan Kızılgüneşler, yerli girdi kullanımı çok daha sınırlı olan bazı sektör temsilcilerinin bile düşük döviz kurundan şikayet etmeye başladıklarını anlattı. Emtia oranlarının artmaya başladığını, pamuğun yüzde 40 fiyatlandığını hatırlatan Kızılgüneşler, kurda kıpırdama olmadığı için İzmir'de istihdama yönelik artışın olmadığını dile getirdi.
Emre Kızılgüneşler şöyle dedi: "Esasen altını çizmek istediğimiz husus şu anda uygulanan kur politikasının yanlış olduğudur. 2002-2006 yılları arasında hükümetimizce gösterilen siyasi istikrar ve performansa ek olarak dünya dış ticaret hacminin yıllık 6 trilyon dolardan 15,8 trilyon dolara çıkması büyük bir tüketim ve talep artışı, dolar/avro paritesinin 0,90'dan 1,55 gelmesi eklenince, ülkemiz ihracatı bu dönemde inanılmaz ivme kazanmıştır. Ancak son 4 yıldır aynı politika, dış ticaretimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Şu anda uygulanmaya devam edilen program ülkemiz çıkarına değildir. Çin Halk Cumhuriyeti ve Brezilya örneklerinin bizlere yön vermesi gerekir. Bu ülkeler yıllardır milli paralarının değerini düşük tutarak ihracata dayalı büyüme modelini son derece başarılı bir şekilde uygulamakta ve dünya pazarlarını her türlü üründe ele geçirmektedirler. Bugün Türkiye'de Euro+Dolar'ın 3.5 TL olduğu bir kur sepeti politikası izlenmektedir. Bu sepet Türk ihracatçısının, Türk sanayicisinin dünyadaki rakipleri ile rekabet etmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu sepetin kademeli olarak 4 TL'ye çıkarılması gerekmektedir. Türkiye'ye yoğun şekilde giren sıcak para döviz kurlarının ihracatçılarımızın rekabet etmesine olanak verecek şekilde artmasına engel olduğunu hepimiz biliyoruz. Sıcak paraya yüzde 1 oranında Tobin vergisi uygulanması fikrini destekliyoruz."
2009'un dünya ve Türkiye ihracat rakamlarının dibe vurduğu bir dönem olduğunu ve bu yüzden yüzde 6'lık büyümenin yüz kızartıcı bir artış olduğunu anlatan Kızılgüneşler, TİM Başkanı'nın istihdama yönelik olumlu açıklamalarının hatırlatılması üzerine TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin çok değerli bir insan olduğunu anlattı. Kızılgüneşler, yalnız bazı konularda muhalefetin çok etkin yapılmadığını savundu. 2009-2010 ihracat rakamlarının TİM Başkanı'na çok zevk verdiğini zannetmediğini ifade eden Kızılgüneşler, ithalata dayalı büyümeye modelinin yanlış olduğunu savundu. Sıcak paraya vergi konulmasını isteyen Kızılgüneşler, Para Politikası Kurulu'nun ticareti bilmeyen, iş dünyasında sıkıntıları bilmeyen insanlardan oluşmasını eleştirdi.
Emre Kızılgüneşler şöyle konuştu; "Para politikası kurulunun, eli taşın altında olan insanlardan kurulu olması lazım. Geleceğimiz nokta hiç hayırlı değil, TL'nin değerli olması yalnız ihracatçıların değil Türkiye'nin sorunudur. Hızlı para değerlenmesininin önüne geçmek zorunda. 2009 ekiminde ihracatlarımız artı seviyelerine başlamıştı. 2008'in gerisindeyiz. Bu kur politikası devam ederse asıl ekimden itibaren eksi rakamlar böyle bağıra bağıra geliyor. Kurun düşüp emtianın yükseldiği bir dönemi ilk kez görüyoruz. Pamuk ithalat edemez duruma geldik. Siz parayı gönderin, biz size parayı artarsa gönderelim demeye başladılar."
Copyright © 2010 Star Gazete. Tüm hakları saklıdır.