‘Mutlaka Görülmesi Gereken’ Louis Vuitton defilesi ile Paris moda haftası sona erdi

Nicolas Ghesquière'in beklenen Louis Vuitton çıkışı “mutlaka görülmesi gereken” Paris moda haftası şovu ile gerçekleşti ve Marc Jacobs’un ayrılmasının ardından lüks marka için yıldızlarla süslü bir final ile yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Asya’nın en büyük yıldızlarından biri olan Çinli oyuncu Fan Bingbing, Catherine Deneuve, Monako Prensesi Charlene ve bir zamanlar akıl hocası olan Jean Paul Gaultier, Balenciaga ile yollarını ayıran olağanüstü yetenekli tasarımcının ilk koleksiyonunu görmek için en öndeki VIP sırasında yerlerini almıştı.

Her koltuk üzerine bırakılmış olan Ghesquière’in mektubuyla başlayan şovun öncesinde bir bayanın attığı “En azından önümüzdeki yarım saat boyunca moda dünyasından kimseyle konuşmayı denemeyin” tweet’i durumu açıklar nitelikteydi.

"Kelimeler şu an hissettiklerimi tam olarak ifade edemez. Her şeyin yanında, stilistik ifademin Louis Vuitton’inki ile bir olduğunu bilerek burada bulunduğum için olağanüstü mutluyum." bunlar 1012 yılının Kasım ayında efsanevi Balenciaga ile yollarını ayıran tasarımcının sözleriydi.

Podyumda Ghesquière retro duygusu uyandıran logosuz koleksiyonuyla bu ifadesini ortaya koydu.

Ve bir şov adamı olan ve defilelerini sahne performanslarına dönüştürmekle ünlü Jacobs’un aksine, sahnede bir atlıkarınca ya da bir mini tren yoktu.

Deri detayların yalnızca çantalar da değil kasvetli siya, bej, kahverengi tonlarından oluşan ve Ghesquière'in en sevdiği “canlı” kırmızının serpiştirildiği giysilere işlenmiş olan parçalarda da mevcut olduğu görüldü.

YENİ CASUAL STİL

Ghesquière'in etek tasarımları kısa, hafif kloş ve belden perçinli. Pantolonlar dar tasarımlı. Tüm kreasyon yüksek belli tasarlanmış ve şeritli veya patent bilekten botlar ile kombine edilmiş.

Şovun ardından, sahne arkasında vizyonunu anlatan Ghesquière, aklındakinin evinde giysilerini modern ve çaba gerektirmeyen bir şekilde karıştırarak kombinleyen bir kadın olduğunu ifade etti.

“Bir tema veya bir hikaye oluşturmayı ya da çok dramatik olmayı istemedim. Vuitton’un bu vizyonuna birçok öneriyle yaklaşıyorum…bence bu yalnızca tek bir görünüme sahip olmayan kıyafetleri karma biçimde kullanma konusunda başarılı bir kadın vizyonu"

"Vuitton’da sevdiğim modernlik bu. Benim ilgilendiğim de işte konforlu işlevsel parçalar ve süslü parçaları içeren, bunları karma olarak kullanabildiğiniz, bu yeni casual giyim kolaylığı" diye ilave etti.

Jacobs geçtiğimiz yıl Ekim ayında düzenlenen Paris moda haftasında, kendi markasının borsa flotasyonuna konsantre olmak üzere 16 yılın ardından ayakta alkışlanarak, Vuitton ile yollarını ayırmıştı.

Büyük mağazalarda “Vuitton mania” kuyruklarının oluşmasını sağlamış olan, ABD’li tasarımcı, Vuitton’u monoton çanta mağazalarından alıp, özellikle karlı Asya pazarına taşıyan ve dünyanın en çok rağbet gören markalarından biri haline getirmesiyle tanınıyor.

ÇANTAYI TAŞIYAN ONA UYGUN GÖRÜNÜME DE SAHİP OLMALI

Hızlı küresel genişlemeyle geçen yılların ardından Ghesquière’in markayı daha üst sınıf, özel bir imaja yönlendirmesi bekleniyor.

Şirketin 2012 yılındaki hesaplanmış satış oranı 7,3 milyar avro (9,9 milyar) tutarındaydı ve bu satışın tahmini yüzde 90’ını deri ürünler oluşturuyordu.

Ghesquière çantalar ve giysileri tek bir uyumlu görünüm oluşturmak üzere bütünleştireceğini ifade etti.

Ve “Çok sağlam ve güzel çantalarına karşılık moda ürünleri daha mahçup kalabildiğinden, insanlar zaman zaman Louis Vuitton’u yalnızca deri ürünler sunan bir şirket olarak görme eğiliminde oluyor”.

“Ama benim için bu bir görünüş meselesi. Çantayı taşıyorsanız ona uygun görünüşe de sahip olmalısınız veya aynı şekilde o görünüşe sahipseniz, ona uygun çantaya da sahip olmalısınız. Silüet bir bütün olarak sunulmalı"diye açıkladı."

Ayrıca Balenciaga sonrası moda endüstrisinde verdiği aranın ardından tasarıma geri döndüğü için çok heyecanlı olduğunu da belirtti.

"Düşünmem ve bir süre ara vermem gerekliydi ve o arayı verdiğimde çok mutlu oldum... Ama şimdi, geri dönmek çok heyecan verici. Oyunu oynuyoruz, inanarak çalışıyoruz ve en güzeli de bu".