2015 İlkbahar-yaz sezonu için Paris'ten dört trend

Hazırlayan

Florent Gilles

Published
3 Tem 2014

2015 ilkbahar-yaz sezonu için 51 erkek koleksiyonunun tanıtımı Londra, Floransa ve Milano’nun ardından, Pazar akşamı Paris’te gerçekleştirildi. Bu tanıtım en geleneksel moda evlerinde dahi model kesimlerinde ve yaklaşımlarda yenilenen ve genelleştirilmiş bir yumuşamaya sahne oldu.

Bu Saint Laurent defilesini 70’li yılların rock festivallerinden esintiler içeren Woodstock trendi koleksiyonuyla gerçekleştiren Hedi Slimane için de geçerliydi. Müşterileri bu tasarımlara bayılıyor ve federasyon da bu yeni kan fikrini onaylıyor, Slimane bu sezonu resmi programda, genellikle gençlerden oluşan yeni tasarımcılar ekibiyle oluşturdu. İşte, öncelik sırası olmadan, önümüzdeki sezon için Paris podyumlarından dört trend.

1- Erkekler kareli modelleri kullanmaya devam edecek

Geometri print designers tasarımcılarının favori malzemesi olmayı sürdürüyor, bu sezon yatay ve dikey çizgilere özel önem veriliyor ama kareler, siyah-beyaz veya ekoseli çok renkli patchwork grafikler de unutulmuyor. Bunu tüm erkek moda haftalarında gördük, Paris’te de Junya Watanabe’nin (ticari markası), gösterişli tasarımlarında, Gosha Rubchinskiy (Comme des Garçons grubunun yeni göz bebeği), Ami Alexandre Mattiussi, 3.1 Phillip Lim ve Carven sunumlarında karşımıza çıktı.


2- Havalı kadınlar erkek kıyafeti giyer

Kadın ön koleksiyonlarının alıcılara erkek giyim tanıtımı sezonlarında sunulduğunu zaten biliyoruz. Ancak kadın silueti modern ve lüks moda evlerinin erkek giyim defilelerinde de artarak görülmeye başladı. Bu bazen, kadın giyim alanında yeni olan Y/Project, Saint Laurent veya defilesi için saydam kumaşlara bürünmüş Adriana Lima’yı karşımıza çıkaran Givenchy by Riccardo Tisci için olduğu gibi Eylül ayında karşımıza çıkacakların bir tanıtımı, bazen ise, Ami Alexandre Mattiussi ve Haider Ackermann’ın başarılı girişiminde olduğu gibi kadınları erkek kıyafetleri içerisinde defileye çıkararak yapılan bir sunum biçiminde karşımıza çıkıyor. Bu girişim elbette kendisi de uzun zamandır erkek giysileri giyen ünlü tasarımcı Anastasia Barbieri’nin gözünü korkutmuyor.

3 – Delikler Her Yerde

Çift cinsiyetliliğe yönelimin başka sonuçları da oldu. İlk olarak, erkek gardırobu giderek transparan hale geldi, öyle ki Damir Doma, Comme des Garcons Homme Plus ve KrisVanAasche tasarımlarının parçalarında delikler açacak kadar ileriye gitti. Bedenler bu sezon göz önünde olacak bunu Andrea Crews defilesinden Hedi Slimane’ın Saint Laurent için hazırladığı tasarımlara kadar her yerde görüyoruz. Jean Paul Gaultier’nin sırtsız ceketinde veya koleksiyonu her zamankinden daha belirsiz ama bir o kadar da şiirsel olan Dries Van Noten koleksiyonunda ise bedenler doğrudan görünür biçimde karşımıza çıkıyor.

4- Renklerin hakimiyeti

Son birkaç sezon içerisinde erkek giyim markalarının sürekli görülmeye devam eden maviler ile (Études Studio, Dior Homme, Ami) kabul edilebilir hale getirmesiyle birlikte, renk yavaş yavaş herhangi bir cinsiyet veya herhangi bir yaşa özgü olmaktan çıkıyor. Tasarımcılar kendilerini siyah, beyaz, altın rengi ve gümüş renginden uzaklaştırarak, pastel renklere (Kenzo, Thom Browne, Paul Smith) veya parlak pembe ve sarı renklere (Gosha Rubchinskiy, KRISVANASSCHE, Hermes, Julien David) yönelmeye cesaret ediyorlar.

Sezonun en cesur trendlerinden biri olan, Christopher Kane ve Y/ Project için Glenn Martens’in doksanların eğlencelerinden esinlendikleri çarpıcı, “karanlıkta parlayan” kumaşları olağanüstü biçimde kullanan tasarımlarını özellikle belirtmeden geçemeyeceğiz.

Raf Simons ve Thom Browne işi, tasarımlarının gece nasıl görüneceğini göstermek için izleyicileri karanlığa boğacak kadar ileriye götürdüğünü, ve bunun oldukça faydalı, işlevsel bir girişim olduğunu da söyleyelim.