Gülperi Erkanlı, denim, gabardin, gömleklik ve dış giyim kumaşları üretimi yapan ve ürün gamında yüzde 60’a kadar geri dönüştürülmüş hammadde kullanabilen Bossa’nın, bu yıl yüzde 20 büyüme beklediğini kaydetti.

Geri dönüştürülmüş hammadde kullanımı ve daha az su kullanarak boyama tekniklerinin geliştirilmesi projelerine yönelik çalışmalarına devam ettiklerini belirten Bossa Denim & Sportswear Pazarlama Müdürü Gülperi Erkanlı, bu yıl üretimlerini 50 milyon metre, cirolarını ise 250 milyon dolar olarak hedeflediklerini ifade etti.

Buna paralel olarak yüzde 20’lik büyüme öngördüklerini vurgulayan Erkanlı, 2010 yılında, pamukta yaşanan astronomik fiyat artışları ve kriz sonrası dönemin etkilerine rağmen 48 milyon metrelik bir satış hacmi ve 208 milyon dolarlık bir ciro elde ettiklerini kaydetti.

Tekstile yönelik teknolojik iyileştirmeler ve kapasite artırımları için son yedi yılda 130 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını aktaran Erkanlı, “Bu yatırımlarımız neticesinde sahip olduğumuz teknik imkanlarımız üretim atıklarının geri dönüştürülmesi ve işletmelerde geri dönüştürülmüş enerji kullanımı anlamında bizlere büyük avantaj sağlıyor. Bossa, tüm ürün gamıyla global bir oyuncu olduğu için yıllık ortalama ihracatımız da yüzde 85 seviyesinde devam ediyor” dedi.

Tekstilde 60’ıncı yılını kutlayan Bossa’nın, denim, gabardin, gömleklik ve dış giyim kumaşları üretiminde iplikten, bitmiş ürüne uzanan entegre bir üretim anlayışıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Erkanlı, tekstil üretim süreçlerinin otokontrol mekanizmaları ve çevre bilinci ile yapılmazsa, doğaya olumsuz etkileri olabilecek adımlar içerebileceğini kaydetti. Erkanlı, bu nedenle, gerek ekolojik dengenin korunması gerek atıkların geri dönüştürülerek yeniden değerlendirilmesi konularının, Bossa işletmeleri için her zaman kurumsal kültürün bir parçası olduğunu dile getirdi.

Çevreye oldukça büyük etkisi olan sanayi kuruluşlarından biri olarak, bu doğrultuda geçmişten bugüne yapılan çalışmalara devam ederek yeni projeleri hayata geçirmeye başladıklarına dikkat çeken Erkanlı, “Firma olarak kullanılan enerji kaynaklarının minimuma indirilmesi, atıkların geri kazanımı ve sürdürülebilir hammaddelerin kullanımına büyük önem veriyoruz” şeklinde konuştu.

 “Sürdürülebilir keten ve tencel içerikli ürünlerimiz mevcut”

Bossa’nın Organic Exchange üyesi olduğunu vurgulayan Gülperi Erkanlı, hazırlanan koleksiyonlar arasında yüzde 100 organik pamuk ile üretilen ürünlerin yer aldığını dile getirdi.  Bunlara ek olarak sahip olunan Organic Exchange Blended, GOTS (Global Organic Textile Certificate) ve GRS (Global Recycling Standards) sertifikaları doğrultusunda organik ve geri dönüştürülmüş ürünlerin koleksiyonları içinde yer aldığını belirten Erkanlı, “Ayrıca pamuğa göre daha sürdürülebilir olduğu bilinen keten ve tencel içerikli ürünler kullanıyoruz. Geri dönüştürülmüş pamuk ile yapılmış kumaşlar Bossa koleksiyonlarının dünya çapında rağbet gören ürünleri arasında” diye konuştu. 

Üretim sırasında daha az atık çıkartma ve geri dönüştürülmüş hammadde kullanımına ağırlık vermeye başladıklarını ve bu konuda projeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Gülperi Erkanlı, bugün ürün gamlarında yüzde 60’a kadar geri dönüştürülmüş hammadde kullanabildiklerinin altını çizdi. Sadece hammadde ve üretim aşamasında değil, şirket içinde tüm departmanların geri dönüşüm çalışmalarına katılımının sağlandığına dikkat çeken Erkanlı, “Gerek kullanılan kağıtların ve kargo poşetlerinin geri dönüşümü için ilgili üretici şirketlerle yapılan çalışmalar, gerekse TAP ile yürütülen proje ile atık pil toplama kampanyalarına verilen destek bunun göstergesi” dedi. 

Bossa olarak, sahip oldukları OEKO-TEX belgesi ve REACH ile ilgili yürüttükleri kapsamlı çalışmalarla tüm standartlara uygun kimyasal kullanımı gerçekleştirdiklerini söyleyen Erkanlı, ekolojik denge ve sağlık standartları açısından uygun kimyasal maddeler kullandıklarını kaydetti. Bu doğrultuda en uygun tedarikçilerin seçildiğini aktaran Erkanlı, “Yürütülen projeler sonucunda kimyasal madde kullanımının minimuma indirilmesi hedefleniyor. Bu çalışmaları sürdürürken, çevreye ve doğaya verilebilecek hasarı da azaltmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.