Calmante KOSGEB'den doğdu

İzmir'in İtalya sokağında İtalyanca'da  huzur ve mutluluk veren anlamına gelen Calmante markasıyla butik açan İzmirli genç tasarımcı Tuğba Niyazoğlu, butiğinde hem kendi tasarımlarını hem de meslektaşlarının tasarımlarını müşterilerinin beğenisine sunuyor. KOSGEB desteğiyle kendi işyerini açan Niyazoğlu, tasarımlarının ününün yurtdışını aşmasını hedefliyor.

"En büyük hayalim kırmızı halıda yürüyen Hollywood yıldızlarını giydirmek" diyen Niyazioğlu, İzmir'den sonra İstanbul'da, daha sonra da yurtdışında tanınmak istediğini söyledi. Ege Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü'nden 2002 yılında mezun olduğunu hatırlatan Niyazoğlu, daha sonra iş hayatına atıldığını, tasarımcı olarak da 10 yıl kurumsal firmalarda çalıştığını belirtti.

Şu anda 30 yaşında olduğunu ve 10 yılın sonunda da kendi işini kurmaya karar verdiğini anlatan Niyazoğlu, "İş tecrübelerim İstanbul'da oldu. Evlenip İzmir'e taşınınca İzmir'de de bu sektörün dar olmasından dolayı kendi işimi kurmaya karar verdim. Kendi işimi kurmak benim hayalimdi. Kendi işyerimi açarak bu hayalimi gerçekleştirdim. Geçtiğimiz ay Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın da katıldığı bir törenle Calmante adını taşıyan butiğimi açtım.

Şu anda butiğimde müşterilerime yönelik 3 alternatif var. Bunlardan bir tanesi seçkin markaların ürünleri. Hem abiye hem günlük kıyafetler. İkincisi, tasarımcı arkadaşların ürünleri. Üçüncüsü de kendi tasarımlarım. Benim tasarımların gelinlik, abiye ve günlük giyim. Haute Couture dediğimiz kişiye özel tasarımlar. Butiğime gelen  müşteriler aradığı herşeyi bulabilir" dedi.

Tasarımla ilgili açılan yeni okullar, yeni eğitimlerle tasarımcıların da kendi aralarında kurduğu işbirliği sonucu katmadeğer yaratmaya odaklı ürünlerin daha çok tercih edildiğine dikkat çeken Niyazoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle sinema filmlerinde, dizilerdeki tasarım ürünlerinin sergilenmesi, tasarım ürünlerinin tercih edilmesinin sebebi olmaya başladı. İnsanlar, artık belli markaların ucuz ürünlerinden ve aynılıktan çok sıkıldı. Ben butiğimde şuna çok dikkat ediyorum. Örneğin gelen kişiyi not ediyorum. Aynı kokteyle ya da mezuniyete katılacak olanlara aynı kıyafeti vermiyorum. Böylece kimse kimseyle pişti olmuyor. Artık herkes birbiriyle yarışıyor, modayı daha yakından takip ediyor ve kendisine yakışanı tercih ediyor. Bizler tasarımcılar olarak fiyatları da mümkün olduğunca herkesin alabileceği seviyede tutmaya çalışıyoruz."

KOSGEB'ten aldığı girişimcilik eğitimini başarıyla tamamladığını ve bu eğitim sonunda iş planını hazırlayarak kendi şirketini kurduğunu  hatırlatan Niyazoğlu, KOSGEB'in bu anlamda kendisine çok büyük bir yol gösterici olduğunu kaydetti.

Arzu ALP