181
Fashion Jobs
ADIDAS
Senior Manager Sports Marketing
Permanent · İSTANBUL
ADIDAS
Senior Manager Financial Planning & Analysis
Permanent · İSTANBUL
GUESS
Logistic Specialist
Permanent · İSTANBUL
ESTÉE LAUDER - BRAND
Senior Key Account Executive
Permanent · İSTANBUL
ESTÉE LAUDER COMPANIES
Sales And Education Executive - Tom Ford Beauty & LA Mer, Travel Retail Emea (Based Istanbul)
Permanent · İSTANBUL
DARPHIN PARIS
Darphin - District Manager
Permanent · İSTANBUL
ESTÉE LAUDER COMPANIES
Sales And Education Executive - Jo Malone London, LE LABO, Kilian & Frederic Malle Travel Retail Emea (Based Istanbul)
Permanent · İSTANBUL
ESTÉE LAUDER - BRAND
Education Executive
Permanent · ANKARA
DARPHIN PARIS
Consumer Marketing Manager
Permanent · İSTANBUL
ESTÉE LAUDER COMPANIES
IT Technology Services Manager Turkey & Ces
Permanent · İSTANBUL
BEIERSDORF
Planning Manager
Permanent · İSTANBUL
PUMA
Manager vm Fps
Permanent · İSTANBUL
HENKEL
IT Application Consultant
Permanent · ÜMRANIYE
HENKEL
Nrm Executive (Net Revenue Management)
Permanent · ÜMRANIYE
HENKEL
Junior Key Account Manager
Permanent · ÜMRANIYE
ADIDAS
Manager PR / Newsroom
Permanent · İSTANBUL
SEPHORA
E-Commerce Manager
Permanent · İSTANBUL
HENKEL
jr.Sales Controlling Manager
Permanent · ÜMRANIYE
HENKEL
Supply Planning Manager, Traded Good,Imea
Permanent · ÜMRANIYE
BEST SELLER
Financial Controller
Permanent · İSTANBUL
PUMA
Manager Sales - Strategic Key Accounts (Boyner)
Permanent · İSTANBUL
ADIDAS
Manager, Digital Activation
Permanent · İSTANBUL
Hazırlayan
Referans
Published
6 Eyl 2010
Reading time
5 minutes
Download
Makaleyi yükle
Yazdır
Text size

Moda haftası tamam da!

Hazırlayan
Referans
Published
6 Eyl 2010

Bir moda haftası daha geçti.

Bu moda haftası da öncekiler gibi tasarımcıların, tekstilcilerin geri planda kaldığı; ünlü isimlerin, ikoncanların, sosyete güllerinin ön plana çıktığı bir moda haftası oldu.

‘Genç Stilistler Yarışması'na biraz geç gidince, içeri giremeyip geri döndüğümü gören bir yetkili "Gel abi Kurnikova'yı görmeden gitme" deyince işin aslı ortaya çıktı.

Tenis kortlarının eskisi, podyumların yenisi Kurnikova belli ki geceye ağırlığını koymuş o gecenin heyecanı içerisinde tir tir titreyen Koza Genç Stilistler Yarışması'ndaki genç tasarımcı adayları önceki yıllarda olduğu gibi ikinci plana atılmışlardı.

"Kurnikova, İstanbul için ne söyledi, kiminle çıkıyor, ne giyiyor, defileleri kim, kiminle izledi, kim ne giydi, kim kiminle pişti oldu, ikoncan'lar ne yaptı, ne etti, ‘Yanımda sevgilim olmadan fotoğraf vermem' diyerek kapris yapan kimdi, ünlü manken Alessandra Ambrosso helikopterle köprü altından geçerken neler hissetti" türündeki haberler basınımıza daha ilginç geldi.

Etkinlik basında yeterince yer aldı mı?

Almasına aldı ama Moda Haftası üzerine yazılanlar, çizilenler her zaman olduğu gibi bu tür haberlerle sınırlı kalınca olmadı.

Moda editörü ve yorumcusu özürlü basınımız yarışmayı izlemeye ekonomi muhabiri veya magazin muhabiri gönderince olacak buydu. 

* * *

Toplam 21 defile yapıldı.

Haklarını vermeliyim, defileler için seçilen mekânlar (Kız Kulesi, Radyo Evi, Taşkışla) haftaya da İstanbul'a da yakışan mekânlardı.

Amenna, bunların hepsi haber oldu.

Ammaaaa, şimdi size sorsam ve desem ki, "Haftaya ismini veren KOZA Genç Stilistler Yarışması'nda dereceye girenler kimlerdir?"

Kaçınız bu isimleri hatırlar da Özgür Fırat, Meltem Özbek, Burçak Ceylan, Esra Ayşe Akkaya ve Nil Kandemir diyebilir?

Örneğin, "Özlem Süer, defilesinin teması neydi, hangi çizgiler ve renkler hakimdi" diye sorsam,

Susarsınız.

Gelin görün ki, o defilelerdeki tasarımcı ve tasarımı hatırlanmazken magazin türü haberler çok sayıda izleyenin ve okurun ezberindedir.

Türkiye'de defile kültürü yeni bir kültürdür ve daha "Orada görüneyim yeter" düşüncesinin ötesine geçememiştir.

Moda haftasının amacı, Türk tekstilinin artık New York, Londra, Milano ve Paris gibi merkezler dışında İstanbul'da da sesini duyurmak, sektörün ihracatını arttırmak ve tasarımcıları teşvik etmek için organize edilen Koza Genç Stilistler Yarışması'yla sektöre yeni tasarımcılar kazandırmaktır.

Tabii bu fırsatla isim yapmış, yapmamış tasarımcılarımız da kendilerini ve eserlerini gösterme imkânları bulmaktalar.

İmkânı bulmaktalar da "Bu imkânı ne kadar bulabildiler?"

İşte tartışmaya açmak istediğim nokta da bu hassas noktadır.

Yazılı ve görsel basınımız defilelerinde o tasarımcının görüntülerine çok az ama defileleri izleyenlerin görüntülerine, ne giydiklerine, neler söylediklerine, yabancı mankenlerine daha çok yer verince onca çaba, onca emek, onca alın teri, onca göz nuru arada kaynadı gitti.

Oysa, usta bir moda editörü ve yorumcusu tasarımcıların defilelerini, tema, trend, çizgi, renk, desen, iplik, kumaş, aksesuar, etkilenme, mesaj, eleştiri ve ticari albeni anlamında incelese, yorumlasa yabancı tasarımcılarla kıyaslasa ve yazsa, kısaca moda editörlüğü veya yorumculuğu yapsa ne güzel olacaktı. (Aylık moda dergileri henüz basılmadıklarından onları merakla beklemekteyim.)

Olmadı.

Olmadı, Sabah'tan Yaprak Aras Şahinbaş, Referans'tan Alex Akimoğlu dışında basınımızda beklediğim yorumları yapabilen başka yorumcu göremedim. Birkaç cılız kalem olsa da etkinliğin önemine değer çalışmalar yoktu veya yazı işleri o kadar yer ayırmıştı.

* * *

İstenilen bu muydu?

Elbette değildi.

İTKİB bir yıldır bu etkinliğe hazırlanmakta. Yılda 2 moda haftası yapabilmek kolay değil. Kaynak yetersizliğinden yılmış bir durumdalar, sponsor bulmakta zorlanıyorlar. Hele hele 2010 İstanbul Kültür Başkenti Ajansı'nın desteği olmasaydı daha da zorlanacaklardı.

Her fırsatta, "Moda marka yaratacağız" diyen sektör mensuplarının Koza Genç Stilistler Yarışması'na sponsor olmaya uzak durmaları anlaşılır gibi değildi.

Moda olgusu, İstanbul'u ön plana çıkaran şehir konseptiyle birleştiğinde sponsor bulabilmek zor olmamalı ama öyle değil.

Eminim, İTKİB kaynak aştığında her moda haftası diğerinden daha güzel olacak.

18 yıldır yapılan Genç Stilistler yarışmalarında geçmiş yıllarda derece alan tasarımcılardan Arzu Kaprol, Bahar Korcan, Hatice Gökçe, Ümit Ünal gibi isimler bugün Tasarımcılar Derneği'nin başında genç beyinlere, genç tasarımcılara örnek ve önder oluyorlar, yeni tasarımcılar yetiştirilmesi konusunda yoğun bir çaba içerisindeler.

Sektöre gelince;

Kürsü muhabbetlerinde, "Moda ve marka yaratacağız" demek güzel de nasıl?

·         Tasarımcısız moda ve marka olmayacağı kavranılmadıkça,

·         Tekstilci, hazırgiyim ve konfeksiyoncu işadamı sadece kapasiteye, makineye yatırım yapıp, insana yatırım yapmayarak tasarımcı çalıştırmadıkça,

·         Hasbelkader çalıştırdığı tasarımcıyı 9–17 mesaisi arasına memur misali sıkıştırıp özgür düşünce ortamı yaratmadıkça,

·         O tasarımcıyı hedef pazar seçtiği ülkede istihdam etmedikçe, dış fuarlara göndermedikçe,

·         İstihdam ettiği tasarımcının önüne bir yabancı moda dergisi koyup "Şu çizimin yakasını, şu çizimin kolunu al bir şeyler çiz" diyerek onun özgür tasarım şevkini o anda yok ettikçe,

·         Tasarımcının bir ressam, bir heykeltıraş, bir müzisyen gibi hisleriyle hareket eden hassas yapıdaki sanatçı karakterinde olduğunu kabul edip bazı kaprislerine katlanmadıkça,

·         Veeeee, tasarımcıyı işçi gibi algılayıp sigortasız çalıştırmak düşüncesinde oldukça, ‘moda ve marka' yaratmak düşüncesi kürsü muhabbetlerinden öteye gidemez.

Türk, tekstil, hazırgiyim ve konfeksiyoncusu bir özeleştiri yapıp bu özürlü yapısını kıramadıkça zor.

Konuyu bir milli dava şeklinde algılayıp sponsor bulunamadıkça zor.

Basınımız tasarımcıya destek verip tasarımlarını ön plana çıkarmadıkça, moda editörü ve yorumcusu istihdam etmedikçe zor.

Halkımız, defile kültürü edinip, tasarımcıların, sektörün ne yaptıklarını değil de defileyi izleyenlerin ne yaptıklarına, kısaca magazin haberlerine odaklandıkça zor.

Copyright © 2024 Referans. Tüm hakları saklıdır.

Etiketler :
Moda
Hazır giyim
Sanayi