Hazırlayan
AFP
Published
22 Nis 2015
Reading time
2 minutes
Download
Makaleyi yükle
Yazdır
Text size

Rana Plaza’dan iki yıl sonra, moda markalarının şeffaflaşması için bir kampanya başlatıldı

Hazırlayan
AFP
Published
22 Nis 2015

“Kıyafetlerimi kim üretti?” Sosyal ağlar üzerinden başlatılan bu kampanya ikinci yılında, Bangladeş’teki Rana Plaza dramının ikinci yılını anmak için, moda markalarını şeffaflığa davet ediyor.


Foto. dpa


İngiliz moda tasarımcısı ve aktivist Carry Somers tarafından lanse edilen ve 68 ülkede etkin olan « Fashion Revolution Day » hareketi, 1138 tekstil işçisinin ölümüne ve 2000’den fazla kişinin yaralanmasına neden olan felaketin yaşandığı 24 Nisan gününde internet kullanıcılarını markalara meydan okumaya davet ediyor.

İnternet kullanıcıları ters yüz edilmiş bir giysiyi, markanın etiketini gösterecek şekilde ellerinde tutarak, sosyal ağlarda yayınlamaya ve « #whomademyclothes? » (« kıyafetlerimi kim üretti ? ») ve « #iwanttoknow » (“bilmek istiyorum”) etiketlerini kullanarak paylaşmaya davet ediliyor.

Organizatör 2014 yılında, bu hareketin on binlerce kişi tarafından takip edildiğini ifade ediyor. Ancak Esprit, Eileen Fisher, G-Star Raw gibi markaların dışında diğerlerinin etkinliğe dahil olduğunun ve müşterilerine yanıt verdiğinin de altını çiziyor.

“Yanıt verenler de çok tatmin edici yanıtlar sunmadılar. Biz ürünlerin arkasındaki yüzleri görmeyi istiyoruz…çoğu yalnızca fabrikalarının en iyi etik kriterlere uyduğunu ifade etti” diye açıklıyor. Carry Somers’ın kendisi de bir Ekvato'da üretilen “Pachacuti“ adlı bir şapka adil ticaret markasının da yaratıcısı ve kendi durumunu “yalnızca şapkalarımızı üretenleri değil aynı zamanda hasrın hangi tarlalardan toplandığını da biliyoruz” sözleriyle belirtiyor.

Büyük giyim zincirleri ile lüks markalarına hitap eden “Fashion Revolution Day” kampanyası, “bir şeffaflık çağrısı, bir giysiyi “bu markayı görüyorum, giysinin nerede üretildiğini görüyorum ama bunu kimin ürettiğini öğrenmeyi istiyorum” demek için sembol olarak kullanmaktan geçiyor, diye açıklıyor.

İsveçli giyim devi H&M kısa bir süre önce sürekli gelişim raporu kapsamında “tedarikçi listesini kumaş tedarikçilerine kadar genişlettiğini” ve daha adil ücretlendirme yolunda çalışmalar gerçekleştirdiğini açıkladı. Ancak Carry Somers “tek bir markanın fabrikasında durumun iyileştirilmesinin hiçbir şeyi çözmeyeceğini, bir bütün olarak sistemin değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Fransa’da Meclis Mart ayı sonunda çok uluslu şirketlerin yabancı alt yüklenicilerinin İnsan haklarına ve çevreye karşı suç işlenmesini engellemelerine yönelik bir kanun önerisinin ilk okuması gerçekleştirildi. Bu metin STK’lar tarafından “tarihi bir ilk adım” olarak nitelendiriliyor.

Copyright © 2024 AFP. Tüm hakları saklıdır.
AFP'nin önceden yazılı onayı olmadan, haber içeriklerinin, fotoğraflarının, görüntülerinin veya herhangi bir bilginin kopyalanması, yeniden yayınlanması veya yeniden dağıtılması açık olarak yasaktır.