AFP
26 Mar 2014
Tokyo Moda Haftası ana sahnesi Başörtüsü tasarımlarına yer verdi
AFP
26 Mar 2014
Tokyo Moda Haftası’nın ilgi merkezi olmak için yarışan Asyalı tasarımcılar arasında, en çarpıcı olanlardan biri Endonezya’lı markanın geleneksel Müslüman başörtüsünü haute couture ile birleştiren tasarımlarıydı.
Yılda iki kere düzenlenen ve Cumartesi günü sona eren şovda NurZahra muhafazakar başörtüsünü sofistike modaya dönüştüren “Layers of Fidelity” (Sadakatin Katmanları) adlı sonbahar-kış koleksiyonunu tanıttı.
Adını Arapça’da “parlak ışık” anlamına gelen ve Hz. Muhammed’in kızı Fatma Zehra’dan alan marka, İslam dünyasında sıklıkla kullanılan kadının başını ve boynunu kapatan örtünün, tasarım öğelerle bir arada kullanılabileceğini ortaya koymayı istedi.
Tarz sahibi tasarımlarının podyumda yer almasının ardından tasarımcı Windri Widiesta Dhari gazetecilere “Mütevazı başörtüsü aslında modada bir kısıtlama değil” diye açıkladı.
"Bu kendinizi kapamanın ve geniş kesimli şeyler içerisinde daha şık görünmenin yolu".
İslami türbanın giyilmesi, tarihsel olarak tutucu Körfez monarşileriyle sınırlı olmakla birlikte, 1979 İran devrimi ve İslami cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte spor da dahil olmak üzere birçok alanda tanınmaya başlandı.
Türban kullanımı Arap Baharı ayaklanmaları ardından büyüyen İslami hareketler ile türban kullanımı hızla yayıldı.
Fransa tüm yüzün peçeyle kapatılmasını yasaklayan yasasıyla birçok Müslüman’ı kızdırırken, başörtüsünün futbol dahil spor etkinliklerinde kullanımı kültürel çatışmaların yaşanmasına neden oldu.
Başörtüsü kullanmak zor değil
Ama Dhari geleneksel örtüyü yalnızca namus ile ilgili bir kapanma olarak değil aynı zamanda stil sahibi rahat bir aksesuar olarak görüyor.
“İnsanlara başörtüsü kullanmanın zor bir şey olmadığı ve herkes tarafından kullanılabileceği konusunda ilham vermeyi istiyoruz” diyor.
Koleksiyonu aynı zamanda basitlik ve minimalizme dair modern bir yaklaşım. Başörtülerinde pamuk veya ipeği karıştırarak, shibori adı verilen geleneksel Japon düğümlü boyama tekniği ile Endonezya’nın batik yöntemine dayanan doğal boyadan baskıları dahil ediyor.
Küçük mandalalardan Türk işi geometrik desenlere kadar uzanan modelleriyle, Dhari tasarımlarını özgürce şekillendirebilmek için kumaşın birçok katmanıyla oynuyor.
Koleksiyonun bir diğer göz alıcı detayı ise, eski zamanların kraliyet başlıklarını andıran öğelerle süslenmiş altmışlara gönderme yapan arka kısmında genişleyen bir şapka idi.
“Şapka tasarımı aslen 1963 yılına ait bir modelden esinlenilmişti” diye açıklıyor Dhari. “Hem saçı hem de boynu kapatabilecek eski model şapkalar arıyordum.
“Bu ilhamı kullandım ve geleneksel etnik konsept ile bir araya getirdim, böylece oldukça benzersiz bir şey ortaya çıktı.”
Tokyo uzun zamandır genç kadınları gotik esinli “Lolita” kıyafetleri içerisinde gören ve keskin hatlı genç erkeklere fazlasıyla yapılmış saç kesimleri sunan olağanüstü tasarımların merkezi olarak tanınıyordu.
Ama en son Tokyo Moda Haftası, Japonya dışından gelen NurZahra gibi çeşitli Asya moda evlerinin markalarına ev sahipliği yaparak, Japonya’nın başkentindeki gösteriye taze bir hava getirdi.
Bir diğer Endonezya markası olan Major Minor da temel olarak monokrom tonlar ve basit siluetlerden oluşan tasarımlarını ilk kez podyumda sergiledi.
Etkinlik açılışı, tasarımlarını iki kız kardeşi ile birlikte gerçekleştiren Pim Sukhahuta’nın önderliğindeki, Tayland markası Sretsis [İngilizce sisters (kız kardeşler) kelimesinin tersten yazılışı] tarafından gerçekleştirildi.
Sunumları arasında kumaş üzerine noktalı çizgilerle yerleştirilmiş karikatür benzeri kız yüzleriyle, Amerika’nın liseli görünümünü, Japon “Lolita” teması ile birleştiren tasarımlar yer aldı.
Copyright © 2024 AFP. Tüm hakları saklıdır.
AFP'nin önceden yazılı onayı olmadan, haber içeriklerinin, fotoğraflarının, görüntülerinin veya herhangi bir bilginin kopyalanması, yeniden yayınlanması veya yeniden dağıtılması açık olarak yasaktır.