Türkiye'ye vize uygulamasını kaldıran ülkelerde Türk şirketleri kendi markalarını oluşturmaya başladı. Başta Rusya gibi dev ekonomiye sahip olanlardan Afrika ve Ortadoğu'daki en küçüklerine kadar 61 ülkenin vizeyi kaldırması, Türk işadamlarını bu ülkelere yönlendirdi.

Şirketler vize uygulamayan ülkelerde yeni mağazalar açmaya ve marka yatırımı yapmaya başladı. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, 61 ülkeyle karşılıklı vizenin kaldırılmasını, dünya ticaretinin globalleştiği ortamda Türkiye'nin pastadan pay alması için önemli bir adım olarak değerlendirdi. Necdet Özer, "En büyük sıkıntımız yurtdışında markalaşamama idi. Artık firmalarımız vizenin kalktığı ülkelerde teşhir ve satış mağazalarıyla markalaşma yoluna gidiyor. Bugün bir markanın Moskova çevresinde 50'den fazla mağazası olduğunu biliyorum." dedi. Oda olarak kendilerinin 'alternatif pazarlar alternatif sektörler' adıyla projeler ürettiklerini belirten Oda Başkanı Necdet Özer, hükümetin vize kaldırma çalışmalarının Türk müteşebbisin önünü açtığını söyledi.

Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert de bu ülkelerde Türk markaları ve isimlerinin çok daha hızlı tanındığına ve bilindiğine dikkat çekti. Kocasert, "Çünkü sadece biz gitmiyoruz, onlar da geliyor. Böylelikle karşılıklı iletişim artıyor. Bu da ihracatımızı ve pazar payımızı artırıyor." dedi.

Vizeyi kaldıran ülkelerin ilk zamanlar 'önemsiz olarak algılatılmaya çalışıldığını' anlatan Kocasert, "Rusya'nın vizeleri kaldırmasıyla Türkiye'nin önü açıldı. Bu, diğer ülkelere de örnek teşkil edecek. Avrupa Birliği ile de vizelerin kalkması için elimize büyük bir koz geçti. Bu sadece sınır komşularıyla geçerli değil. Vizenin kalkması dış ticareti artırıyor, markalaşmayı kolaylaştırıyor." dedi.

Denizli'de Victoria ve Pamukkale havluları gibi tekstil markalarını üreten Pak Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Karahan ise 1995 yılında herkesin çekinerek baktığı Afrika'ya, Cezayir'den girdiklerini söyledi. Karahan, "Herkesin, 'Afrika'da adam kesiyorlar, gitmeyin' dediği bir dönemde babam Selahattin Karahan, Cezayir'e ilk ihracatına düşük kaliteli ürünlerle başlamış. Çin daha ucuz ürünlerle piyasaya girince bizim ihracatımız düştü. Bu sefer markaya önem vermeye başladık." diye konuştu.

Hükümetin son dönemde karşılıklı anlaşmalarla vizeleri kaldırdığı ülke sayısının artmasının, başta ihracatçılar olmak üzere ekonomiye yeni bir soluk getirdiğini ifade eden Karahan, "Vizelerin kalktığı ülkelerde Türk şirketleri mağazalar açmaya başladı. Buralarda kendi markamızı oluşturuyoruz. Bugün Azerbaycan ve Suriye'de bizim markamızı bilmeyen yok. Pak Tekstil'de, kurulduğu 1993 yılında beş kişi çalışırken günümüzde 300'e ulaştı. Suriye, İran, Kazakistan, Gürcistan, İsrail, Azerbaycan, Yunanistan, Romanya ve Makedonya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Türkiye, teknolojik anlamda bir iki alan haricinde Çin'den çok daha iyi durumda ancak onlar da böyle kalmayacak, zamanla kaliteli üretmeye başlayacak. O zaman markalaşamamış birçok firma zor durumda kalacak, belki de batacak. Bunun için öncelikle markaya önem vermeliyiz. Dünyada tanınmak için de vize uygulamayan ülkeler önemli fırsatlar sunuyor." dedi. Yurtiçi ve yurtdışında markalaşmaya çalışan firmalara internetten satış önerisinde de bulunan Bilal Karahan, internetten yılda 1 milyon liralık sipariş aldıklarını, bunun şimdilik cirolarının yüzde 5'ini oluşturmasına rağmen kısa sürede oranın yükseleceğine inandığını söyledi.